Robotik cerrahi sisteminde cerrahlar, minimal invaziv ameliyatları 3 boyutlu kamera ve robotik kollar ile gerçekleştirir. Cerrah, operasyon sırasında kontrol konsolu aracılığı ile kolları yönetir. Robotik cerrahi, klasik açık cerrahi yöntemlerine kıyasla çok daha az kanamaya neden olur. Hastalar robotik cerrahinin ardından çok daha hızlı iyileşir. Kanser tedavisi, kalp ve damar hastalıkları, obezite ve kulak burun boğaz cerrahisi gibi çok geniş bir skalada kullanılan robotik cerrahi bu konuda uzmanlaşmış deneyimli cerrahlar tarafından uygulanması gereken ağrısız ve konforlu bir yöntemdir.
Robotik cerrahinin hayatımıza girişinin başlangıcı Amerikan Uzay Dairesi NASA’nın yaralı askerlere uzaktan müdahale edebilmek için yaptığı bilimsel araştırmalara dayanıyor. Bu yöntemde ameliyatlar minimal kesiler üzerinden gerçekleştirilir. Operasyon sırasında cerrah konsol başında oturduğu için yorulmaz ve konsantrasyon kaybı yaşamaz. Robotik kollar, cerrahın talimatlarını eş zamanlı olarak yerine getirir. Hem cerraha hem de hastaya sağladığı büyük avantajlardan dolayı robotik cerrahi günümüzde tıp dünyasının en gelişmiş sistemi olarak beğeni toplamaktadır.
Ronotik cerrahi kanser vakalarının cerrahi tedavisinde sıkça tercih edilen bir metottur. Eski yıllarda 20-25 cm boyutlarına ulaşan büyük kesilerle gerçekleştirilen kanser ameliyatlarının bir cm’den küçük minimal kesilerle yapılmasını sağlar. Bu da hastanın çok daha çabuk taburcu edilmesi, normal yaşantısına olabildiğince çabuk dönmesi anlamına gelir. Kanser vakalarında müdahale zamanlaması tedavinin en önemli unsurlarından biridir. Zira cerrahi operasyonun ardından radyoterapi, kemoterapi gibi tedavilerin devam edebilmesi için ameliyat kesisinin bir an önce iyileşmesi gerekir. Bu yüzden robotik cerrahi, kanser tedavisinde birinci tercihtir.
Robotik cerrahi yöntemi ile günümüzde sadece göbek deliği bölgesinde açılan tek bir delikle yumurtalık kisti ameliyatı yapılabiliyor. Bu sayede hasta hem estetik hem de fiziksel açıdan kendisini ameliyat sonrasında çok daha iyi hisseder.
Robotik cerrahi yönteminin yaygın olarak tercih edildiği alanlardan biri de ürolojidir. Bilhassa prostat dokusunun tümüyle çıkartılması gereken radikal prostatektomi ameliyatlarında robotik cerrahi yöntemi başarı ile kullanılmaktadır.
Kişinin yaşam tarzında yapacağı sağlıklı değişiklerle ya da farklı yöntemlerle tedavinin yetersiz kaldığı vakalarda kardiyovasküler cerrahi yöntemleri gündeme gelir. Kalp damar hastalıklarının tedavisinde birinci tercih olan robotik cerrahi ile koroner by-pass, ritim bozuklukları, sol ve sağ kulakçık sorunları, delik tamiri, sağ kapak tamiri, mitral kapak onarımı gibi işlemlerde büyük başarı sağlamak mümkün.
Kolon ve rektum kanseri gibi kolorektal kanserlerin cerrahi tedavisinde başarı ile kullanılan robotik cerrahi sistemi, ameliyat bölgesinin yakınında yer alan sinirlerin operasyon sırasında korunmasını sağlar.
Robotik cerrahi ile obezite ameliyatları, gastrik by-pass operasyonları başarı ile uygulanmaktadır. Robotik cerrahi, obezite tedavisinde midenin küçültülmesini sağlamakla kalmaz aynı zamanda bağırsakların bir bölümünü devre dışı bırakarak besin emiliminin azaltılmasını da sağlar.
Robotik cerrahinin kullanım alanlarından biri de KBB’dir. Baş boyun cerrahisi, ağız, gırtlak, bademcik ve dil gibi alanlarda yer alan tümörlerin cerrahi olarak çıkartılmasında da Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemleri kullanılmaktadır.
Robotik teknoloji ile gerçekleştirilen bu operasyonlarda hastanın bedenine herhangi bir kesi açılmaz. Ağız yolundan giriş yapılarak operasyon gerçekleştirilir. Robotik cerrahi yönteminde on kata kadar büyütülebilen, yüksek çözünürlüklü ve üç boyutlu görüntülerden faydalanılır. Bu da cerraha derinlik algısı kazandırarak istenmeyen organ hasarlarının önlenmesini sağlar. Hata riskini ortadan kaldırır. Çok sayıda sinir ve damarın yer aldığı bölgelerde bile herhangi bir sorun yaratmadan gerekli müdahaleler yapılabilmektedir.
Robotik cerrahi yöntemi ile gerçekleştirilen Kulak Burun Boğaz Ameliyatlarında dört adet değil iki adet robotik kol kullanılır. Bu robotik kollara cerrahın gerekli görmesi halinde lazer başlıkları da takılabilmektedir.
Soluk borusunun her iki tarafında bulunan tiroit bezlerine cerrahi müdahalede bulunulduğunda boyunda izler açılır. Bu da pek çok insan için estetik sorunlara neden olur. Robotik cerrahi sistemi ile gerçekleştirilen tiroit ameliyatlarında hastanın boynuna hiç kesi açılmaz. Bu da operasyon sonrasında kişinin estetik olarak kendisini daha iyi hissetmesini sağlar ve aynı zamanda laringeal sinirlerin hasar görmesini engeller.
Tiroit ameliyatlarında robotik cerrahi yöntemi sayesinde koltuk altından giriş yapılarak hastanın boynunda bir iz kalmaması sağlanır. Tiroit kanserleri, boyun lenf sorunları bu yöntemle tedavi edilebilmektedir. Buna karşın büyük guatrlarda, ileri düzey kanser vakalarında, beden kitle indeksi 30’un üzerinde olan bireylerde ve öncesinde ameliyat geçirmiş olan hastalarda uygulanmaz. Robotik cerrahide adale kesilmez ve gerilmez. Bu da hastanın hiçbir ağrı şikayeti yaşamamasını ve ertesi gün evine gidebilecek duruma gelmesini sağlar.